Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı Cumhuriyet Bayramını Şehit Kubilay'ın Kenti Menemen'de Kutladı. - CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu: "Bugün köleliği değil özgürlüğü, karanlığı değil aydınlığı seçtiğimiz gün"

29.10.2024

CHP İzmir İl Başkanlığı Cumhuriyet'in ilan edilişinin 101'inci yıl dönümünü bir ilke imza atarak, Devrim ve Cumhuriyet Şehidi Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın kenti olan Menemen’de kutladı.    

CHP İzmir İl Başkanlığı, Cumhuriyet'in ilan edilişinin 101'inci yıldönümünü Menemen ilçesinde bulunan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törenle kutladı. Törene CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Milletvekilleri Rıfat Nalbantoğlu, Ednan Arslan ve Yüksel Taşkın, ilçe örgüt başkanları, ilçe belediye başkanları, il yönetimi, kadın ve gençlik kolları başkan ve yönetimleri, il disiplin kurulu başkan ve yönetimi ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Tören Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından zeybek oyunuyla devam etti.

Törende konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu  "Bugün bir asrı geride bırakmış olan Cumhuriyetimizin, onun bizlere kazandırdığı değerlerin 101'inci yaşını kutlamanın heyecanı ve coşkusunu yaşıyoruz. 101'inci yaşın kutlu olsun Türkiye Cumhuriyeti. Ne acılar yaşandı, ne mücadeleler verildi 101 yaşına gelsin diye Cumhuriyet. Askerimizi, polisimizi, devlet adamlarımızı, aydınlarımızı, gazetecilerimizi, Cumhuriyet sevdalısı nice değerlerimizi kaybettik, şehitler verdik Cumhuriyet uğruna. Cumhuriyet’i yaşatanlar, uğruna canını hiçe sayanlardır aslında. Cumhuriyet’i yaşatmak için bu ülkede gözünü kırpmadan canını hiçe sayarak mücadele verecek 86 milyon yurttaşımız var" dedi.


"Bizler tüm varlığımız ile Cumhuriyetimizi korumak için mücadele ederken, aslında bizleri karanlıktan, terörden, gericilerden ve hainlerden koruyan güçte Cumhuriyetin kendisidir" diyerek sözlerini sürdüren Aslanoğlu, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet ve Atatürk devrimleri olmasaydı, bugün çağdaş yaşamdan fersah fersah uzaktaydık. Bugün kadın arkadaşlarımız ile bu meydanda yan yana haykırabiliyorsak, Cumhuriyetin sayesinde. Laiklik olmasaydı, şeriat özentileriyle, tarikatlarla, Cumhuriyet düşmanlarıyla baş etmek imkansız olurdu. Cumhuriyet’in Asteğmeni Mustafa Fehmi Kubilay’ı şehit eden bağnazların o gün yolu kesilmeseydi, vatan hainlerine gereken cevap verilmeseydi, hepimiz özgürlükten mahrum kalmıştık. Canı pahasına Cumhuriyet’e sahip çıkan, Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Hasan’ın şehit edildiği yerdeyiz bugün. Cumhuriyetimizin 101. yaşını kutlayabiliyorsak eğer, İsmet Paşa’nın söylediği gibi; “Devrim uğruna, vatan sevgisi ve bütünlüğü yolunda yalnız başına, kuvvet hesabı yapmayan bir idealist vatanseverlik örneğini sergileyen, millet yolunda canını her an fedaya hazır olan, geleneksel Türk yaradılışının müstesna abidesi Kubilay ve tüm Kubilaylar sayesindedir.


"Asla korkmayacağız"

Cumhuriyet Bayramımıza günler kala Ankara’da hain bir saldırıda 5 insanımızı şehit verdik maalesef. Amaç belliydi… Birlik ve beraberliğimizi sarsmak, Cumhuriyet Bayramımızı kutlamamızı engellemek ve bizleri korkutmak. Peki, korktuk mu arkadaşlar? Hayır. Cumhuriyet Bayramımızı kutlamaktan vazgeçtik mi? Hayır. Nasıl korkar, vazgeçeriz ki? Mustafa Kemal Atatürk, yedi cihan vatanı işgale geldiğinde korkmuş mu? Conkbayırı’nda Mustafa Kemal’in, 57. Alaya 'Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' emriyle düşmanın üstüne hücum eden, şehit düşen dedelerin torunları korkar mı? O imkansızlıkta bırakın korkmayı, korku dağlarını yıkıp geçen, dedelerin torunları olarak korkmadık ve asla korkmayacağız.


"Bu tiyatronun sonunda anaların yüzünün gülmediğini göreceğiz"

Bugün içinde bulunduğunuz şartlar elbette üzücü ve maalesef iktidarın bu şartları daha da kötüleştirmekten başka yaptığı bir şey yok. Memlekette bu iktidar boşluğundan yararlanmak isteyenler Anayasamızı, Cumhuriyetimizi, milli birliğimizi hedef alan girişimlerden geri durmuyorlar. Yeni Anayasa masallarıyla birliğimizi ve en önemlisi de Cumhuriyetimizi hedef alıyorlar. Tek dertleri var, sonlanmak üzere olan iktidarlarını biraz uzatabilmek. Bunun için yapmayacakları maskaralık yok. Dün kara dediklerine bugün ak demekten utanmaz bunlar. Bir bakarsınız barış süreci başlatmışlar, gözünüzü açıp kapatırsınız her yerde hendekler kazınmış. Bir gün bakarsınız Şivan Perver ile megri megri diye şarkı söylerler, kafanızı çevirirsiniz Cumartesi Annelerinin üzerine plastik mermi sıkıyorlar, biber gazı sıkıyorlar. Ağlama annemden, göz yaşlarıma boğulsunlar diye biber gazına. Bir bakarsınız Meclis kürsüsünde yağlı urgan atmışlar, bir bakarsınız yağlı urganı odalarına asmışlar. Bir bakarsınız terörist başı demişler, bir bakarsınız mektubunu okutmuşlar, bir bakarsınız tecritte, bir bakarsınız Meclis’e davet etmişler. Hepimiz göreceğiz. Bu tiyatronun sonunda, ne yazık ki bir kez daha anaların yüzünün gülmediğini göreceğiz.


"Bugün bu güzel ülkenin eşit yurttaşları olmayı seçtiğimiz gün"

Bugün aslında bizlerin en büyük bayramını kutladığımız gün. Ülkeyi yönetenlerin beceriksizlikleri ve iktidarda kalmak için döndürdükleri dolapları mecburen konuşuyoruz. Konuşuyoruz konuşmasına ama bugün güzel şeylerden, yarına dair büyük umutlarımızdan ve çocuklarımıza daha da güçlendirerek bırakacağımız Cumhuriyetimizden konuşacağımız gün. Bugün kardeşlikten, yan yana olmaktan, ortak yarınlarımızdan, ortak coşkularımızdan, ortak sevinçlerimizden bahsetme günü. Bugün köleliği değil özgürlüğü, karanlığı değil aydınlığı seçtiğimiz gün. Bugün özgür yurttaş olmayı seçtiğimiz gün. Padişahın kullarından biri olmaktan kurtulup, eşit, özgür bir vatandaş olmayı tercih ettiğimiz gün. Bugün kardeşçe çarpıştığımız senelerin sonunda kardeşçe ve birlikte kutlamalara başladığımız gün. Bugün bu güzel ülkenin eşit yurttaşları olmayı seçtiğimiz gün.


"CHP milletle omuz omuza iktidara yürüyor"

Ulu Önderimiz, kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük iki eserinden birinin Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir il başkanı olarak, en büyük diğer eseri Cumhuriyet’e sonuna kadar sahip çıkacağımızı Kubilay’ın kenti Menemen’den, Cumhuriyet Meydanı’ndan haykırıyorum. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir doğru ama kimsesiz değildir Cumhuriyet. Bizler oldukça yaşayacak Cumhuriyet, yaşatacağız. Ata’mızın gösterdiği hedefte, Türkiye Cumhuriyeti’ni bilimle, teknolojiyle, modern ve çağdaş eğitimle ileri medeniyetler seviyesinde parmakla gösterilir bir yere taşımak için çabalıyoruz, çabalayacağız. Emeklimiz, asgari ücretlimiz açlık sınırının altında ücretlerle yaşam mücadelesi vermesin, kadınlarımız ve çocuklarımız şiddete, istismara maruz kalmadan, korkusuzca ve özgürce yaşayabilsinler diye mücadele veriyoruz, mücadele vermeye devam edeceğiz. Ve ne mutlu bize ki bu mücadelemiz halkımızın desteğiyle çığ gibi büyüyor ve Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi olarak milletle omuz omuza iktidara yürüyor.


"Cumhuriyet İzmir demektir"

Cumhuriyet halkın hak ettiği şartlarda refah içinde yaşamasıdır. Cumhuriyet ilim, irfan ile kalkınma, liyakat ile yönetilmek demektir. Cumhuriyet ilerlemek, büyümek ve yükselmek için bitmeyen çaba demektir. Cumhuriyet Asteğmen Kubilay, Bekçiler Şevki ve Hasan demektir. Cumhuriyet İzmir demektir. 101'inci yaşında bu meydanda, Cumhuriyet’in koruyucusu olmaktan gurur duyan sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşarken; Başta Ulu Önderimiz olmak üzere, bu uğurda kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, İzmirlilerin ve tüm ülkemizin Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutluyorum. Yaşasın Cumhuriyet."


Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise "Her sene biraz daha fazla bağlılıkla, biraz daha inançla, biraz daha fazla mücadele etme isteğiyle Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyoruz. Özellikle Cumhuriyet Halk Partililer kendilerine bırakılan mirasın farkında olan örgüt olarak Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne Atatürk’ün mirası olarak sahip çıkma isteğiyle her zaman o büyük kıvancı içlerinde hissediyorlar" dedi.

Tugay şunları söyledi:


"Bu yıl Cumhuriyetimizin 101'inci yılı. 101 yıl önce dünyanın en onurlu mücadelelerinden birini vermiş, Kurtuluş Savaşı'nı tüm milletiyle birlikte vermiş bir milletin onurlu savaşının sonunda elde ettiği bu zaferin sonrasında artık bundan sonra teba değil bir millet, bir diktatörlük değil, demokratik bir devlet. Şeriat değil, laiklikle yönetilen bir devlet ülküsüyle Cumhuriyet'i kurdu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları. O günleri hayatımız boyunca konuştuk, dinledik ve hep onur duyduk. 101 yıl sonra bugün özellikle siyasi olarak Cumhuriyet için mücadele veren, Cumhuriyet değerleri için mücadele veren, Cumhuriyet Halk Partililerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, ülkesine, halkına bağlılığının hiçbir şekilde sorgulanmadığı, sorgulanamayacağı günlerde hepimiz biliyoruz ki eğer biz olmasaydık, Cumhuriyet Halk Partisi olmasaydı bugün Türkiye'yi geriye götürmek isteyen, o çok meraklı oldukları karanlıklara götürmek isteyenlere birileri yol verecekti ve onların karşısında hiç kimse durmayacaktı. O yüzden bu ülke Cumhuriyet Halk Partililere çok şey borçludur. Ben size çok teşekkür ediyorum kendi adıma, çocuklarım adına, ailem adına, bu ülke adına.


"Hayal ettiğimiz daha fazla demokrasiye hep beraber kavuşabiliriz"

Öyle bir zamandayız ki ve galiba öyle bir seçimin eşiğindeyiz ki kazanmaya çok yakın olduğumuz bu seçim, bu ülkede her şeyi ama her şeyi değiştirebilir. Hayal ettiğimiz daha fazla demokrasiye, daha fazla insan haklarına, daha fazla eşitliğe, adalete hep beraber kavuşabiliriz. Böyle bir zamana çok yakın olduğumuzu düşünüyorum. Bence bu mücadeleyi verirken tam 101 öncesine gidip o ruhun bu ülke için ne hayal ettiğini tekrar hatırlamamız lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkenin çocuklarına baktığı gözlerini hatırlayın. Bu ülkenin çocuklarına Atatürk gibi bakmaya hazır mısınız? Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkenin gençlerine dair o umutlu bakışını onlara bu ülkeyi emanet edişini hatırlayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi gençlerinize sahip çıkmaya hazır mısınız? Bu ülkenin kadınlarını erkekleriyle eşit saymayan onlara değer vermeyen bir yönetimden Cumhuriyet’le beraber dünyadaki pek çok ülkeden daha önce seçme ve seçilme hakkını vererek, kadınlara medeni haklarını vererek bu ülkenin annelerine, kız kardeşlerine, kız evlatlarına sahip çıkan Atatürk'ün kadınlara gösterdiği saygıyı göstermeye hazır mısınız?


"Yeni doğmuş bebekleri hastanelerde para uğruna öldürebilen şerefsizlere engel olmak için hazırız"

Bu ülkede bazı insanlar açken, yoksulken, muhtaçken kendi krallıklarını sürdürenlere karşı, 'Ben öyle bir cumhuriyet kuruyorum ki kimsesizlerin kimsesi olacak. Sahipsizlerin sahibi olacak' diyen Atatürk'ün mirasına, o şefkatle, o adalet duygusuyla bakmaya hazır mısınız? Hazır olmalısınız, hazır olmalıyız. Çok konuda hazır olmalıyız. Bu ülkenin yeni doğmuş bebeklerini hastanelerde para uğruna öldürebilen şerefsizlere engel olmak için hazırız. 8 yaşında el kadar çocuğu birilerinden destek alarak öldürenlere 'dur' demek için hazır olmalıyız. Sokaklarımızda kadınlarımıza o canilikleri yapanlara 'dur' demek, onların ellerini, kollarını tutmak için hazır olmalıyız. Bu ülkede okullarda çocukların, özel okul, devlet okul ayrımı gözetmeden herkese eşit eğitim verilmesi için kimsenin adaletsizliğe uğramaması için her çocuğumuz bu ülkede eşit mücadele hakkına sahip olabilmesi için hazır olmalıyız. Daha pek çok şey için hazır olmalıyız. Bunun için hepimize düşen çok görev var.


"Cumhuriyet yolsuzlukla, hırsızlıkla, hainlikle bir arada olamaz"

Anlamayanlara şunu söylemek lazım; burası Türkiye Cumhuriyeti. Bu asil milletin kurduğu en büyük eser Cumhuriyet. Cumhuriyet yolsuzlukla, hırsızlıkla, hainlikle bir arada olamaz. Cumhuriyet şeriatla, tarikatla, cemaatlerle bir arada olamaz. Cumhuriyet vatan hainiyle, terörle bir arada olamaz. Cumhuriyet ancak bu güzel milletin, bu güzel halkın hepsinin eşit olduğu bir dünyada bu halkla birlikte olur. Bizim görevimiz, o güzel günlere erişmek için gereken siyasi mücadeleyi 101 yıl önce başlayan, Kurtuluş Savaşı’yla başlayan bu mücadeleyi bugünlerde amacına ulaştırmaktır. Onun için lütfen hepimiz genel seçimlere odaklanalım. Üstlendiğimiz görevlerde olabildiğimiz kadar dikkatli, yapabildiğimiz kadar güçlü ve dirayetli olalım. Mücadeleden asla vazgeçmeyelim. Sesimizi duyan insanlar sesimizdeki kararlılığı duysun. İnancı duysun. O gelecek zaferin ayak seslerini duysunlar.


"CHP'nin zaferini görene kadar bizleri dur durak yok"

Menemen bizim için ne kadar özel bir yer. Asteğmen Kubilay'ı tekrar rahmetle anıyorum bu vesileyle. Ama bu vatanın her köşesi, İzmir'in her köşesi, her mahallemiz, her semtimiz, her ilimiz, her ilçemiz bizim için çalışma alanıdır. Bundan sonra hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var. Bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi'nin zaferini görene kadar bizleri dur durak yok. Çalışmaya devam edeceğiz.


"Yaşasın İzmir, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye"

Gençler sizlerle çok gurur duyuyoruz. Sizlere dair çok umudumuz var. Ben bugün pek çok köşede konuştuğumuz, yanıma yaklaşıp bir şeyler söyleyen gençlerimizi dinlediğimizde anladım ki onlar da bizlerle aynı ruhtalar. O yüzden kazanacağımıza dair şüpheniz olmadan lütfen mücadeleye devam edin. Yanınızdayız. Her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz. Türkiye'de bir tane İzmir var. Cumhuriyet’in kenti Türkiye'de neresidir derseniz, başkent Ankara'dır ama herkes İzmir der. Öylesine sorumluluk sahibiyiz. Öylesine çok çalışmalıyız. Ben sizlere söz veriyorum. Her daim, her ne şart altında olursa olsun önce bu şehrin her bir köşesinde sonra gücümüzün erişebildiği kadar bu ülkenin her yerinde İzmir'i, İzmir Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı olarak temsil ederken sizlere layık olmamın ne kadar önemli olduğunu hiçbir zaman unutmadan çalışacağım. Bizlere bu görevleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasçısı Cumhuriyet Halk Partililerin, vatanseverlerin verdiğinin bilincinde olarak bu sözleri ediyorum. Bundan sonra bizim için dur durak yok. Çalışmak hep çalışmak. Bayramınız kutlu olsun değerli yoldaşlarım. Yaşasın İzmir, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye."


Özbey: Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmak için kurulmuştur

CHP Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey de "Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın kenti Menemenimize hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmak için kurulmuştur. Bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Cumhuriyetimiz, her zaman olduğu gibi, bugün de ülkemizin en büyük gücüdür. Yaşadığımız bu zor günlerde Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in değerlerine sımsıkı sarılarak, onu koruyacak ve yükselteceğiz. Cumhuriyet’e ve onun devrimlerine düşman olanlara asla taviz vermeyeceğiz. İlk genel seçimlerde ülkemizi kırmızıya boyayacak ve Atatürk'ün bizlere gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine taşıyacağız. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizin manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum. Sözlerimi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü ile bitirmek istiyorum. 'Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz'" ifadelerini kullandı.