CHP İZMİR'DEN KAMU EMEKÇİLERİ İÇİN MİTİNG GİBİ BASIN AÇIKLAMASI - CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI TORUN VE AĞBABA'DA KATILDI

17.03.2022

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı, sözleşmeli memurlara kadro verilmesi ve belediyelerde çalışan sözleşmeli memurlara toplu iş görüşmelerinden kaynaklanan zimmetler çıkarılması sebebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması yoğun katılım sebebiyle adeta bir mitinge dönüştü.


Konak Meydanı Gazeteci Hasan Tahsin İlk Kurşun Anıtı önünde CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Veli Ağbaba'nın katılımıyla yapılan basın açıklamasında CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri, CHP’li il yöneticileri ve ilçe başkanları, CHP’li ilçe belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri, KESK ve Birleşik Kamu İş Sendikaları Konfederasyonu temsilcileri, Tüm Bel- Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, Tüm Yerel- Sen Şube Başkanı Ömer Eşki ve binlerce emekçi yer aldı.

 Sözleşmeli memurların kadro ve zimmet sorununun çözülmesini talep edildiği açıklamada; ‘Sözleşmeli köle olmayacağız, Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz, Saraya değil emekçiye bütçe’ sloganları atıldı. Basın açıklamasında sendika temsilcileri talepleri sıralarken CHP İl Başkanı Deniz Yücel ve Genel Başkan Yardımcıları net mesajlar verdi.


DENİZ YÜCEL:‘500 BİN KİŞİ MAĞDUR’

Türkiye’de aileleri ile birlikte sayıları 500’bini aşan, Türkiye genelinde yaklaşık 113 bin kişi olan yerel yönetimlerde çalışan memurların ve kamu emekçilerinin önemli sorunlarını ve beklentilerini dile getirmek için alana indiklerini belirten CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan tüm siyasi partilere ve tüm Türkiye'ye sesleniyoruz; bu konuda iktidar yine büyük bir yanlış, büyük bir zorlama, büyük bir kayıtsızlık ve vurdumduymazlık içinde. AKP iktidarı, her zaman yaptığı gibi maç devam ederken, kuralları değiştirmiş ve bu da 500 bin vatandaşımızı mağdur etmiştir. Avrupa Birliği uyum yasaları sürecinde memurlara tanınan toplu görüşme hakkının; Avrupa Birliği uyum sürecinin sona ermesiyle beraber rafa kaldırılması ve bunun doğurduğu mağduriyetler modern Türkiye'ye yakışmamakta, insan hakları ve uluslararası sözleşmelerle çelişmektedir” diye konuştu.


GÖREVE DAVET ETTİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tüm partileri ve en başta da AKP iktidarını göreve davet eden Yücel, “Bugün ortaya çıkan ve memurlarımızı zora sokan durum şudur: Uluslararası Çalışma örgütünün sözleşmelerine göre yapılan toplu iş sözleşmeleri, Sayıştay denetimine takılmakta, bunun sonucunda da; hem belediyede çalışan memurlarımıza, hem gerçekleştirme görevlilerine, hem de belediye başkanlarımıza ağır kişi borçları çıkartılmaktadır. Bu borçlar, açıklanan bağımsız istatistiklere göre, çoğu yoksulluk sınırının altında maaş alan belediye çalışanı memurlarımızın ve ailelerinin ekonomik baskılarla, faiz yüküyle ve ödeyemeyecekleri borçlarla karşı karşıya bırakılması anlamına gelir. Memurlarımızın, fedakarca ve ülkenin bugünkü zor şartlarında, devlete ve millete hizmet etmesinin bedeli; ağır zimmet borçları olmamalıdır. 10 yıl öncenin rakamlarıyla çizilen yasal üst sınırın hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Belediye memurlarımızın yaşadığı mağduriyet, acil bir şekilde giderilmelidir. Aileleriyle beraber yarım milyonun üzerinde insanın gözü, kulağı bu konuda atılacak çözüm odaklı adımlardadır. Belediye memuru kamu emekçilerini kimse yok sayamaz” açıklamalarında bulundu.


‘SEÇİM MALZEMESİ YAPMAYIN’

Sayıları 10 binleri aşan sözleşmeli personelin kadro ihtiyacını da vurgulayan Yücel, “Bu ülkeye toplumsal huzuru ve barışı getireceğiz. Ama Sosyal adalet sağlanmazsa huzur da olmaz, barış da olmaz. Sosyal adaleti de sağlayacağız. Buradan AKP’li yetkililere sesleniyoruz. Eğer memurlara çıkarılan zimmet borçları ve sözleşmeli memurların kadroya alınması konularını, seçim zamanı kullanılacak bir malzeme ya da veya tehdit unsuru olarak görüyorsanız, seçim günü geldiğinde en ağır bedeli siz ödersiniz. Memurların ve ailelerinin kaderini, kendinize seçim malzemesi yapmayın. Memura çıkarttığınız zimmet borçlarının, faizleri ile birlikte affedilmesi ve sözleşmeli memura kadro verilmesini, meclise getirin. Bu konuları getirdiğiniz gün, biz tam destek vereceğiz. Haklısınız kazanacaksınız” ifadelerini kullandı.


TUNÇ SOYER: ‘YOK ÖYLE YAĞMA’

“Öncelikle şu bilinsin; bu basın açıklamasına konu olan hususlar bizim kırmızı çizgimizdir” diyerek sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Kimse bu belediyenin emekçilerini yalnız sanmasın. Biz emekçilerin patronu değil yoldaşıyız. Onlara yapılan neyse bize yapılmıştır. Sosyal denge tazminatları asla zimmete konu edilemez, edilmemeli. Kamu zararı oluşturduğu üzerinden memurlara zimmet çıkarılması adaletten yoksun, tümüyle siyasi bir karardır. Ülkede memurlara zimmet çıkarılıp adalet yerde bir ediliyor, memurlar üzerinde baskı kuruluyor. Ülkemizi yeniden hasta adam haline getirdiler. Emeklerimizin alın terine göz diktiler. Yok öyle yağma!” dedi.


İKTİDARA SESLENDİ

Kamu emekçilerinin mağduriyetlerinin acilen giderilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Soyer, “Anayasaya aykırı olan üst sınır uygulaması kaldırılacak ve zimmet kararları iptal edilecektir. Biz omuz omuza yürüdüğümüz sürece kimse bize engel olmayacak. 3600 ek gösterge konusunu seçim malzemesi yaptılar, Bol keseden vaat dağıttılar ama hala ek gösterge çözülmedi. Bu konu bugün yeniden masadaysa bu emekçilerin mücadelesidir. Biz söyledik, dilerim ki onlar yapacak. Yeter ki çözsünler yeter ki emekçilerimiz haklarını alsın. Kamuda çalışan 523 bin sözleşmesi personelin memur kadrolarına atanması gerekiyor. İktidara sesleniyorum; sosyal denge tazminatlarından elinizi çekin, 3600 ek göstergeyi derhal uygulayın, sözleşmeli memurların memuriyetlerini verin! Emekçilerimizle birlikte taleplerimiz yerine gelene kadar mücadele edeceğiz. Çünkü çok iyi biliyorum ya hep beraber ya hiçbirimiz” diye konuştu.



VELİ AĞBABA: DEVLET SİZDEN HARAÇ ALIYOR’

Konuşmasında iktidara geldiklerinde toplu sözleşme hakkı olmayan ucube sistemi değiştireceklerini ifade eden, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da şunları söyledi:


“Yapılacak ilk seçimde dostlarımızla, Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde öncelikle toplu sözleşme hakkı olup grev hakkı olmayan bu ucubeyi değiştireceğiz. Bu savaşta askerin silahına mermi vermemektir. Sizin mücadele ettiğiniz bu konuyu hayat geçireceğiz. Devlet adeta sizden zimmet çıkararak haraç alıyor. Sözleşmeli memur uygulamasını da kaldıracağız. Türkiye’de yoksulluk var, Türkiye’nin sorunu ekonomi ve işsizlik… Ama bunların derdi koltuklarını korumak. Cumhur ittifakı seçim kanunu ile değişiklik getiriyor, barajı yüzde 7’ye indirmek istiyorlar ama istedikleri demokrasiye kurşun sıkmak, örtülü baraj getirmek… Ama bu yasa onları vuracak. İlk seçimde iktidar olacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Sadece çetelerin dostu olan bu iktidarı hep beraber göndereceğiz.


SOYLU’YA SERT ÇIKIŞ: UTANMAZ ADAM

İsim vermeksizin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan CHP’li Ağbaba, “Türkiyede ne kadar namussuz, hırsız varsa suç işleri bakanıyla fotoğrafı var. Genel Başkanımıza laf söylüyor. Senin, Genel Başkanımıza laf söylemeden önce pis ağzını yıkaman lazım, utanmaz adam!” dedi.


SEYİT TORUN: ‘FELEKLERİNİ ŞAŞIRACAKLAR’

Basın açıklamasına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'da AKP iktidarına yüklenerek "Kendilerinin bir eli yağda bir eli balda ama vatandaşın gerçeğinden habersizler" ifadelerini kullandı. Torun konuşmasında,


“İzmir’in güneşi, aydınlığı tüm ülkemize yayılacak. Güneş, İzmir’den tüm Türkiye’nin üzerine doğacak. Güzel, güneşli günlere kavuşacağımıza inanıyorum. Memurlarımıza toplu iş sözleşmesini yapan ilk belediye başkanlarından biriyim. Bu mücadele o zamandan beri veriliyor ama öyle ceberrut bir iktidar var ki emekçinin hakkını elinden almak için çabalıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Şu anda bu hakları bizden almış, bizi belli bedellere mahkum etmiş olabilirler ama vatandaş onlara sandıkta öyle bir bedel ödettirecek feleklerini şaşıracaklar. Ekonomik buhranın faturasını hep emekçiye yüklediler. Kendilerinin bir eli yağda bir eli balda ama vatandaşın gerçeğinden habersizler. Ama bu örgütlü mücadele mutlaka hakkını alacaktır. İktidarımızda emeğin gerçek değerini ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.


CHP İzmir İl Başkanlığınca düzenlenen basın açıklamasına katılan Tüm-Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt ve Tüm Yerel-Sen adına Konuşan Şube Başkanı Ömer Eşki'de mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ve bir arada çalışarak haklarını alacaklarını ifade ettiler.


ERDAL BOZKURT: BİR TOPLU SÖZLEŞMEDE KASIT, KUSUR OLABİLİR Mİ?

Tüm Bel Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt da bir konuşma yaparak, mücadelelerinden vazgeçmeyecekleri vurgusunu yaparak, "Kasıt, kusur, ihmal varsa kamu zararı olur. Kasıt yok ki sözleşme yapılmış ve şurada şunu derlerse doğru olur. Biz size öylesine ir toplu sözleşme yasası çıkardık. AHİM Kararı 2008 yılında toplu sözleşme yapılır, engel olunamaz dedi. Hükümette bunun üzerinden toplu sözleşme yasası çıkardı. Sosyal denge yapılabilir dediler ve yine toplu sözleşme demekten çekindiler. Tüm kişiler ve kurumlar Anayasa’ya bağlıdır, Uluslararası Antlaşmalar ile iç hukuk çelişiyorsa Uluslar arası Antlaşmalar geçerlidir diyor. Biz 93 yılında başlattığımız sürece devam edeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz. Şu an bizim 8 bin lira maaş almamız lazım ki açlık sınırının altında kalmayalım. AK Partili Belediyeler sınırın üzerinde toplu sözleşme imzalayınca hiç soruşturma yok. Ama CHP’li belediyeler olunca üzerine Sayıştay salınıyor. Mevzuat diyor ki ihmal ve kusur varsa ya bir toplu sözleşmede kasıt kusur olabilir mi? Bu akıl karı mıdır arkadaşlar?” diye sordu. 


ÖMER EKŞİ: BU AYIBIN ÇÖZÜLMESİ LAZIM

Basın açıklamasında konuşan Tüm Yerel Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ömer Ekşi ise, 3 bin 600 ek göstergenin kırmızı çizgileri olduğunu kaydederek, "Biz burada EYT için, sonra 3600 ek gösterge için toplandık. Bugün de emekçi belediye çalışanlarımız için toplandık. Ben bu alanda büyük bir kitle görüyorum, herkes koşarak geldi buraya. Bugün memur emekçileri için tarihe geçecek bir miting oldu, biz basın açıklaması dedik ama bir miting oldu. Yarım yamalak gelen bu kanun bizim sorunlarımızı yaşamamıza neden olmaktadır. Bu devletin temeli olan memurlar için bu meclisten doğru düzgün bir yasa çıkması bu kadar mı zor? Emekçi sınıfını baskılayıp yandaşı zengin etmek doğru mu? 30 yıl memur olup sonra karşısına zimmet çıkması doğrumudur? Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de başvuracağız. Ama bu konuda hükümetin gerekli adımları atması için tüm mücadelemizi ortaya koyuyoruz. Bu konuda düzenleme olması için çalışacağız. Bunun yanında 3600 ek gösterge bizim kırmızı çizgimizdir. Bu tüm memurlara verilmeli. Sözleşmeli memurlar yıl başına 1-2 ay kala kaygı duymaya başlıyor. Bu insan onuruna yakışan bir durum değildir. Türkiye’yi iş güvenin olmadığı ülke haline getirmek doğru değildir. Bu ayıbın çözülmesi lazım. Ya koyun gibi olacaksınız ve hak talep etmeyeceksiniz ya da ses çıkarmayıp öleceksiniz ya da bu cezayı ödeyeceksiniz deniyor. Biz bunları yapmayacak ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.