CHP İZMİR'DEN 23 NİSAN'A ÖZEL ANLAMLI KUTLAMA

23.04.2022

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığınca, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 102’inci yıldönümü sebebiyle organize edilen çelenk sunum ve kutlama töreni, İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı.

Yapılan törene CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri Atila Sertel, Tacettin Bayır, Kani Beko ve Özcan Purçu, CHP Parti Meclisi Üyesi Devrim Barış Çelik, İlçe Örgüt Başkanları, İlçe Belediye Başkanları, İl Kadın ve Gençlik Kolu Başkanları, İl Disiplin Kurulu Başkan ve Üyelerinin yanı sıra, İl ve İlçe yöneticileri, Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı .

Atatürk anıtına çelenk sunumunun ardından, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan törende konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “ Bugün, Cumhuriyetimizin ve Partimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara ve gelecek nesillere armağan edilmiştir. Bu armağan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ülkemize ve milletimize karşı bitmeyen sorumluluğunun simgesidir” sözlerine yer verirken, şunları ifade etti;


ÇOCUKLARIMIZA MİRASIMIZ DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRILMIŞ CUMHURİYET OLACAK

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri alan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 102’inci yıldönümünü kutluyoruz.

Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğuna ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişle birlikte, bu iradenin saraydan alınarak, tekrar gerçek sahibine, yani millete verileceğine olan güçlü inancımızla, bir kez daha Atamızın huzurundayız. Bugün; cumhuriyetimizin kurucu iradesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılışını ve tüm dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram olan çocuk bayramımızı bir arada kutluyoruz.23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Vatanın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin ve Partimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara ve gelecek nesillere armağan edilmiştir. Bu armağan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ülkemize ve milletimize karşı bitmeyen sorumluluğunun simgesidir. Dolayısıyla, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras, milli iradenin tam temsilinin sağlandığı bir parlamenter sistem ve demokrasiyle taçlandırılmış cumhuriyettir. Değerli dostlar, Teşkilatı Esasiye Kanunu – 20 Ocak 1921 tarihli ve 85 sayılı Kanun - Yani 1921 Anayasası şöyle başlıyor. “Hakimiyet bila kaydü şart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir.” Yani “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Yönetim şekli halkın kendi kaderini, kendi geleceğini bizzat ve bilfiil belirlemesi esasına dayalıdır.” 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilanıyla “Hükümetin şekli Cumhuriyettir” ibaresi Anayasa’ya eklenmiştir. 1924 Anayasasında ise yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanı ve onun belirleyeceği bir bakanlar kurulu eliyle kullanılacağı hükmü getirilmiş ve 61 Anayasasıyla kuvvetler ayrılığı kesin ve keskin bir şekilde hayata geçmiştir. 


HAİNLERE KARŞI EN BÜYÜK CEVAP TBMM’NİN AÇILIŞI OLMUŞTUR

Bundan önce yapılan anayasalara vurgu yaparak, o dönemin şartlarında olağanüstü yetkinin sadece meclise verildiğini ve bu yetkiyle ilk kurulan meclisin olağanüstü başarılara imza attığını belirten Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü;

1921 anayasası kurucu bir anayasadır. Olağanüstü koşullarda hayata geçmiş, Meclis olağanüstü yetkilerle donatılmış, Türk Milletinin bağımsızlık savaşını yönetmiş, Sevr ihanetine ortak olmamış, onu yok saymış ve bağımsızlık savaşını hem askeri, hem de Cumhuriyetin ilanı ve Lozan anlaşması gibi siyasi başarılarla taçlandırmıştır. Başta da söyledik. Olağanüstü koşullarda hayata geçmiş, olağanüstü yetkilerle donatılmış. Peki günümüz koşullarında doğru olan ne? Kuvvetler ayrılığı Ve güçlendirilmiş parlamenter sistem. Zira bugün yaşadığımız bütün sorunların kaynağı, her türlü yetkiyi ve gücü tek bir kişinin kullanmasına imkan veren başkanlık sistemi. Dolar olmuş 15 lira, Mazot olmuş 22 lira, Kıyma olmuş 100 lira, Domates olmuş 25 lira. İnsanlar elektrik faturalarını, doğalgaz faturalarını ödeyemez hale gelmiş. Millet açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten kıvranırken, eşe dosta 3’er 4’er maaş bağlayan, yandaş firmaların yüz milyonlarca lira vergi borcunu silen, geçiş garantili otoyol ve köprülerle çocuklarımızın geleceğini ipotek altına alan bir siyasi iktidar. İşte bu adaletsiz, liyakatsiz ve basiretsiz yönetimin ve düzenin tek sorumlusu tek adam yönetimi. İşte bu yüzden biz tek adam yönetimine, her şeyi ben bilirim anlayışına, saray ve saltanat meraklılarının iktidarına karşı Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. Değerli dostlar, Milli mücadele yıllarında, başta Mustafa Kemal Atatürk gibi bu ülkenin ve çocuklarımızın geleceği için kendi canlarını hiçe sayanlar olduğu gibi; kendi saltanatını, kendi çıkarını, kendi geleceğini, milletin çıkarlarından ve geleceğinden üstün tutan hainler, yabancı işbirlikçileri peydahlanmıştır. O hainlere en büyük cevap, 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi olmuştur. Bu ülkede cumhuriyeti zayıflatmak, kuruluş ilkelerini unutturmak, saltanatı ve diktayı hakim kılmak isteyen her şer odağının hedefinde egemenliğimiz ve Gazi meclisimiz olmuştur. 15 Temmuz’da hain terör örgütünün hedefi yine Gazi meclisimiz olmuştur.

Şu anda ülkeyi yöneten, en hafif tabiriyle “Basiretsiz” siyasi anlayışın; şanlı, kahraman ordumuza ve Türk Silahlı Kuvvetlerine bir bir yerleştirdiği hainler Gazi meclisimizi bombalamaktan çekinmemişlerdir.

Ancak bu hayale kapılan tüm gafillerin olduğu gibi onların da sonu hüsran olmuş, eninde sonunda kazanan milli irade ve “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” düsturu olmuştur. Bugünden itibaren de, değil 100 yıl, 1000 yıl da geçse, kazanan milli irade ve cumhuriyet olacaktır. Bunun teminatı da bugün bayramlarını kutladığımız çocuklarımızdır.


SARAYIN DEVRİ BİTTİ. DEVİR ARTIK MİLLETİN DEVRİDİR

Türkiye’nin mevcut iktidar yüzünden büyük sıkıntılar yaşadığının altı çizerek, kuvayi milliye ruhuna ihanet içinde olanların devrinin geçtiğini belirten Yücel “Bu bayram çocuklarımızın mutlu olacağı kutlamaların yapılacağı, milletimizin iradesini temsil eden meclisimiz adına, güçlü duyguların yaşanacağı bir bayramdır. Onun içindir ki, memlekette milyonlarca çocuğun bulunduğu hanelerin elektriğini kestirenlerin, Yönetecek yoksul bir seçmen kitlesi hedeflerken, memlekete tarihin en ağır ekonomik buhranını yaşatanların, Kendi saltanatları uğruna vatandaşı zam, zulüm ve adaletsizlikle yalnız bırakanların adını daha fazla anmak istemiyorum. Ama şunu hepinizin şahitliğinde, bu özel günde ifade etmek isterim, Milleti hiçe sayan, çocuklarımızın geleceğini faiz lobilerine elleriyle teslim eden, saltanat uğruna memleketin mallarını haraç mezat satan, bu ülkenin milli birliğinin ve bütünlüğünün yapı harcı olan Kuvayı milliye ruhuna ihanet içinde olanların devri artık geçti. Artık halkının derdini dert edinen, “hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, karanlıkta kalmayacak” diyen, milli eğitimden yargı sistemine kadar, 20 yıllık ağır tahribata son verecek olan bir anlayışın zamanıdır. Artık çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, emeklilerimizin ve çiftçilerimizin zamanıdır.

İnsanlarımızın markete girmekten korkar olduğu, her zamdan sonra iktidarın sadece nutuk attığı, asgari ücretlinin ve Emeklilerin eti, yumurtayı, meyveyi unuttuğu günleri sona erdirme zamanıdır. Artık Genel Başkanımız Sayın kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bu ülkeye huzuru, barışı, refahı ve adaleti getirme zamanıdır. Anlayacağınız, artık saraylıların devri değil, Milletin devridir. Millet refahı, kalkınmayı, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti çoktan haketti. Çocuklarımız daha özgür, daha mutlu, daha neşeli olacakları ve gelecek kaygıları olmadan yaşayacakları bir Türkiye’yi çoktan hak etti. Bu 23 Nisan’da tüm çocuklarımıza ve halkımıza sözümüzdür! Beklenen ve özlenen Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz. Bu yolda ihtiyacımız olan enerjiyi çocuklarımızın ışık saçan gözlerinden ve cumhuriyet sevgisiyle dolu kalplerinden, Milletimizin bize ve güzel yarınlara olan inancından alıyoruz.

Sözlerime, tüm dünya çocuklarına bugünü armağan eden ebedi liderimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle son vermek isterim; “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.

Başta Büyük Atatürk olmak üzere, Milli Mücadelede ve vatan savunmasında şehit düşmüş tüm kahramanlarımızı, meclisimizin ilk kurucularını ve görev almış ama bugün aramızda bulunmayan tüm mebuslarını rahmet ve minnetle anıyorum.

Atatürk sevgisi ve cumhuriyet ışığıyla büyüyen tüm çocuklarımızın ve tüm vatandaşlarımızın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını canı gönülden kutluyorum.Bayramınız kutlu olsun, Yaşasın 23 Nisan” diyerek sözlerini tamamladı.


SOYER: BİZİM MÜCADELEMİZ SADECE İKTİDAR MÜCADELESİ DEĞİL

Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Karamsarlığı yerle yeksan etmek bu ülkede umudunu yitiren herkesin derdine derman olmak temel vazifemizdir” sözlerine yer verdiği konuşmasında şunları söyledi;

"Türkiye Büyük Millet Meclisi emperyalizme karşı dünyanın en büyük mücadelelerinden birisi olan Kurtuluş Savaşı’nın sonunda kurulmuş kurucu meclis, bu topraklarda yaşayan herkesin eşit yurttaşlık talebi ve ortak yaşam arzusuyla şekillenmiştir. Bu meclisi yaşatmak, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini yaşatmaktır. Bu nedenle sonsuza kadar sahip çıkacağız. Ülkemizde derin bir demokrasi ve yönetim krizi yaşanıyor. Bunun sonucunda cefakar vatandaşlarımız ekonomik kriz ve derin yoksullukla başa çıkmaya çalışıyor. Bu sonuçlarla mücadele etmenin tek yolu Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmaktır. Bizim mücadelemiz sadece iktidar olma mücadelesi değil, aynı zamanda ülkemizin içine düştüğü durumdan kurtulma mücadelesidir. Bizler çocuklarımız sevgiyle büyürken yüreklerindeki memleket aşkını korumak mecburiyetindeyiz. Çocuklarımız bu memleketten umudunu keserse onların içindeki ışık sönerse memleketin ışığı da söner. Karamsarlığı yerle yeksan etmek bu ülkede umudunu yitiren herkesin derdine derman olmak temel vazifemizdir. Çocuklarımızı bırakacağımız en değerli miras demokratik, özgür ve adil bir ülkedir. Bunun için canla başla çalışacağız” dedi.


Kutlama töreninde alanda bulunanlara seslenen CHP İzmir Milletvekilleri ve Parti Meclisi Üyesi Devrim Barış Çelik de, duygularını şu sözlerle ifade ettiler;

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko: Siz de biliyorsunuz ki bu vatan kurulduğu dönemlerde bağımsız, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiydi. Ancak mevcut siyasal iktidar Cumhuriyet’le boğuştu. Maalesef devletimize ve Cumhuriyetimize çok büyük zararlar verdi. Binlerce çocuk çiçek bahçesi gibi bu meydanda 23 Nisan’ı kutladı. Şöyle bir düşündüm, 20 yıldan beri bu çocukların alanlara çıkmasını yasaklayan insanları düşündüm. Size bunların ne zararı var? Bunlar size ne yaptılar? Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ve silah arkadaşlarına ve bu topraklarda mücadele etmiş kadim insanlara sonsuz teşekkürler. Siyasi partiniz ne olursa olsun lideriniz Mustafa Kemal Atatürk olsun.

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır: 102 yıl önce halkın seçtiği, halk adına kurulan parlamentoyla başlamıştık. Bugün ne yazık ki o noktada değiliz. Bugün sarayla talimatla yönetilen bir parlamento noktasına geldik. Dileğimiz 2023 seçimlerinden hedefimiz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmek olacak.

CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu: İzmir milli mücadelenin kahramanı örnek bir şehir. Atatürk'ün en önemli bayramlarından bir tanesidir. Bugünü Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giderek, her gün her ay yaşayacağız. Önümüzdeki ilk seçimde iktidarız hedefimize az kaldı heyecanla bugünü bekliyoruz.

CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik: 23 Nisan milli bilincin oluştuğu bayramların ilkidir. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu bayram milli bilincin başlangıcı olarak kabul edilen bayramlardan birisidir. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracak son 1 yılı azimle sürdürüyoruz. 1 yılımızı bütün çalışmalarımızı ve emeğimizi bu noktada harcayarak geçireceğiz.

CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik: 23 Nisan milli bilincin oluştuğu bayramların ilkidir. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu bayram milli bilincin başlangıcı olarak kabul edilen bayramlardan birisidir. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracak son 1 yılı azimle sürdürüyoruz. 1 yılımızı bütün çalışmalarımızı ve emeğimizi bu noktada harcayarak geçireceğiz