10.03.2024
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, gündeme ilişki basın toplantısında basın mensupları ile bir araya geldi.
CHP İzmir Seçim Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda Aslanoğlu’na İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve Merkez SKM Koordinatörü Murat Aydın ile CHP İzmir İl Başkan Yardımcıları Tevfik Türk ve Asena Karcıer eşlik etti.
Basın toplantısında konuşan Aslanoğlu, Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’ın tarım projelerini ‘çalakalem’ olarak değerlendirirken CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı ve önceki dönem İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Tevfik Türk de İzmir büyükşehir belediyesi’ nin uzun yıllardır tarım alanında hayata geçirdiği projeler ve destek çalışmalarına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir mitingini yorumlayan Aslanoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir programı hakkında da bilgiler verdi.
İZMİR HALKI GEREKEN CEVABI VERDİ
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir mitingine katılımın oldukça az olmasına dikkat çeken Aslanoğlu, “Belki başarabiliriz’ diye çıktıkları yolda başaramayacaklarını bir kez daha gördükleri bir miting yaptılar. Son yılların en az katılımlı mitingi oldu. Gereken cevabı İzmir halkı verdi. Kendileri açısından daha da kötüsü, zorla getirilenlerin konuşma esnasında alandan ayrılmalarıydı. Bu, bugüne kadar AKP ve MHP’YE gönül vermiş vatandaşların gelip söylenenleri dinlediği bir miting değil. Cumhurbaşkanı konuşurken insanlar oluk oluk ayrıldı” dedi.
CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL’İN İZMİR PROGRAMI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir programına ilişkin bilgiler veren Aslanoğlu, “Genel Başkanımız yarın, İZTO, EBSO, İTB olağanüstü meclisine katılacak. İş dünyasının önde gelen kuruluşları da davetli… Genel Başkanımızın ekonomiye ilişkin ciddi açıklamaları kamuoyu ile buluşacak. Bu seçim dönemine bildiğimiz gibi çok zor ekonomik şartlar altında giriyoruz. 14 Mayıs öncesinden daha da kötüyüz. Ardından Bayraklı ’ya gideceğiz, deprem anıtının olduğu yerde olacağız. Depremin ardından hala kanayan yaralarımız var. Aradan yıllar geçti sorunlar hala çözülmedi. Sonra Bornova’da olacağız. Bir sonraki gün de Küçük Menderes Havzası’nda olacağız. İzmir’in tarımın kalbi olan bölgeye gideceğiz; Ödemiş, Tire, Bayındır, Menderes ve Torbalı’da olacağız” diye konuştu.
ÜÇ KATMANLI SEÇİM ÇALIŞMASI
Üç katmanlı bir seçim koordinasyon süreci yürüttüklerini söyleyen İl Başkanı Aslanoğlu, “Bir tanesi Seçim Koordinasyon Merkezi İl Danışma Kurulu; daha önce görev yapmış; il başkanlarımız, Parti Meclisi ve MYK üyelerimiz, milletvekili arkadaşlarımızdan oluşuyor. Fazlasıyla seçim tecrübesine sahip arkadaşlarımız. Seçim çalışmalarımızın ana fikrini burada oluşturuyoruz. Aynı zamanda sahada çalışıyorlar. Görev alamayan belediye başkanlarımızı sahaya davet ederek başladılar, ilçelerde çalışmalara destek oluyorlar. İkinci kısım Seçim Koordinasyon Merkezi Yürütme Kurulu; burada ben, Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Cemil Tugay, şu an görev yapan İzmir milletvekillerimiz var. Bir de icra kurulumuz var; kampanyanın tüm detaylarına hakim arkadaşlar var, dışarıdan destek olan arkadaşlarımız var, il başkanvekili, örgütten sorumlu il başkan yardımcıları ve profesyonel arkadaşlardan oluşuyor. Büyükşehir Belediye Başkan Adayımızın yakın ekibi tarafından sürdürülen bir çalışma var” açıklamalarında bulundu.
UYANDA BALIĞA GİDELİM
Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ’ın tarımla ilgili açıkladığı projelerin çoğunun 2011’den bu yana İZBB’de uygulanan projeler olduğunu belirten Aslanoğlu, “Halkın deyimiyle kendisine sesleniyoruz; uyan da balığa gidelim. Keşke CHP’li belediyelerin çok güçlü olduğu tarım gibi konulara hiç girmeseydi” dedi.
SANDIK ÇAĞRISI
Seçimden olumlu sonuç alacaklarını düşündüğünü kaydeden Aslanoğlu, “Seçmenlerin sadece bu seçime özgü değil, daha önceki seçimde de tek tek kapılarını çalıp oylarına ve sandığa sahip çıkma çağrısında bulunmuştuk. Şimdi de tüm yoldaşlarımız her akşam kapıları çalarak sandığa gidilmesini, sandıklara sahip çıkılması çağrısında bulunuyoruz. Bu seçimden olumlu bir sonuç alacağımızı görüyoruz" ifadelerini kullandı.
KOCAMAN BİR FARK VAR
CHP Merkez Seçim Ofisi Koordinatörü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Murat Aydın ise AKP ve CHP belediyeciliği açısındaki farkı vurgulamak istediğini belirterek, “Aradaki farkı vurgulamak isterim. Bir şarkı var; seninle benim aramda kocaman bir fark var. AKP ile CHP’nin belediyecilik anlayışında çok büyük bir fark var. Biz üreticiyi destekleriz, kamu gücünün üreticiden yana kullanılmasını tercih ederiz. Türkiye’de çiftçiler toprağı terk ediyor. Sayın aday Tarım Bakanı’na sorsun çiftçiyi bugüne kadar nasıl desteklediklerini… Tüm ürünleri ithal eden, çiftçiyi yok eden bir anlayış İzmir tarımını yönetemez. Ancak bizim yaptıklarımızın kötü bir taklidini ortaya koyabilir” diye konuştu.
DAĞ’IN KOPYA PROJELERİ
Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ’ın kamuoyuna sunduğu tarım projelerinin 2011 yılından bu yana İZBB tarafından zaten uygulanan projeler olduğuna dikkat çeken CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı ve önceki dönem İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Tevfik Türk, İZBB’nin bugüne kadar hayata geçirdiği projeleri, “Taklit etmeyin biraz yaratıcılık lütfen” sözleriyle sıraladı:
AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayının sunduğu Tarım vaatlerin tamamı (branda desteği hariç) 2015 yılından beri İzmir BŞB tarafından zaten yapılmakta. Hazır Tarım Bakanlığı AKP’de iken bunları Bakanlık eli ile yaptıramayanlar BŞB eliyle yapacak öyle mi? Taklit etmeyin biraz yaratıcılık lütfen.
Nerede tarıma destek veren bir belediye görseniz hiç düşünmeden bu belediye CHP’li diyebilirsiniz. Peki biz neden tarıma, çiftçiye destek veriyoruz? Küçük aile çiftçisini, üretimi, gıda güvencesini ve güvenilirliğini öncelemeden politika üretmeye çalışan bir Tarım Bakanlığı olduğu için. Bakınız çiftçilik; kırsal yaşamı hayat tarzı olarak kabul etmiş, stratejik bir meslektir. Çiftçilik kar odaklı şirket veya fabrika mantığı ile ya da hobi olarak yapılacak bir meslek değildir. İşin ucunda gıda vardır, endüstriyel hammadde vardır, sağlıklı bir toplum yaratma vardır, açlık vardır, tokluk vardır. Bizler Bakanlığın yapmadıklarını/yapamadıklarını yapıyoruz. Bu desteklerin hepsi Tarım Bakanlığı eliyle yapılması gereken ve kanunlarla ona verilmiş görevler. Aslında AKP’li adaylar bu desteklemeleri vereceklerini söyleyerek Tarımdaki başarısızlıklarını ve ülke tarımını yok ettiklerini net bir şekilde itiraf ediyorlar.
Gelelim Sayın Dağ’ın vaatlerine;
MAKİNE PARKLARI: İzmir Büyükşehir Belediyesi 2016 yılından başlayarak Ziraat Odaları ile imzaladıkları protokol çerçevesinde ortak makine parklarını oluşturmuş ve sürekli olarak Odalardan gelen talepleri dikkate alarak desteklemeye devam etmektedir. Üstelik bunları HİBE etmekte Büyükşehir Belediyemiz çiftçilerimizden herhangi bir kiralama bedeli ALMAMAKTADIR.Ayrıca farklı kooperatiflere, ceviz soyma makinası, un değirmeni, üzüm sıkma makinası, kantar, süt soğutma tankı gibi birçok ekipman hibe edilmiştir.
YEM, İLAÇ GÜBRE DESTEĞİ: Büyükşehir Belediyemiz çiftçilerimize yaklaşık 2.400 ton küçükbaş, 200 tonda büyükbaş yem desteği veriyor. 7 ilçe 22 kırsal mahalleden toplam bin 185 köylü ve çiftçiye zararlı ve hastalıklara karşı kullanılmak amacıyla teknik DAP, bordo bulamacı ve feromon tuzakları dağıtıldı. 47 kırsal mahallede kestane kanseri ile havza bazlı mücadele yürütecek 4 ilçede 2 binden fazla kestane üreticisine göztaşı, ardıç katranı, koruyucu gözlük ve dezenfektan malzemesinden oluşan mücadele setleri dağıtılıyor. Çevre ve halk sağlığına ciddi tehditler içeren zirai ilaç ambalaj atıklarının toplanması projesi Menderes’ten başladı. Tarımsal tahmin ve erken uyarı sistemlerinden 16 bin 708 üretici faydalandı, meteorolojik risklere karşı yaklaşık 500 bin SMS bildirimi yapıldı. Çiğli Harmandalı’da Kompost Tesisi kuruldu ve çiftçilerimize dağıtımına başlandı. Biz öyle Kimyasal gübre ve sentetik kimyasal ilaç değil organik ve iyi tarım uygulamalarına esas çevreye ve doğaya zarar vermeyen bitkisel mücadele ve besleme tekniklerini yaymaya çalışıyoruz.
TOHUM DESTEĞİ:2020 yılından beri 45 bin ton yem bitkisi tohum desteği yapılmakta. Bildiğiniz gibi yem bitkilerinin su ve gübre ihtiyacı yüksektir. Bizimkiler İklim değişikliğine karşı toleranslı olan, az su isteyen, doğayla uyumlu, verimi de yüksek yem bitkilerinin tohumunu hibe ediyor. Ayrıca Can Yücel Tohum Merkezi kuruldu ve sadece 2023 yılında burada üretilen 1 milyon fide üreticiye hibe edildi. 2023’de Türkiye’nin en büyük Atalık Tohum hareketi sayılan Karakılçık buğdayı 12bin dönüm arazide ekildi. Bu üretim sadece İzmir’de de gerçekleşmedi. Tohumları Türkiye’ye dağıttık yani hibe ettik. Buğdaydan üretilen makarnalar Amerika ve Kanada’ya İzmirli markamız ile ihraç edildi.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİM:
İzmir BŞB Sözleşmeli üretime 2012 yılında başladı. Hem de öyle sadece alıcı lehine olan, çiftçiyi sömüren sözleşmeli üretime değil, çiftçinin kendisini garantilendiği, kendi tarlasında onu işçi yapmayan onları gerçek anlamda destekleyen ve piyasanın üstünde alım garantili olan sözleşmeli üretime. TMO buğdaya 8,25TL verirken İzBŞB Karakılçık buğdayını 16,00TL’de aldı. Keçi sütüne 30,00TL, Koyun sütünü 37,00TL fiyat ile alım yaptı.
MARKA: İzmirli markası İzmir Büyükşehir Belediyemizin tarımsal faaliyetleri sonucunda oluşmuş tamamen kooperatiflerden, küçük üreticiden temin ettiği ve kendi fabrikalarında ürettiği ürünlerden geliştirdiği markadır. UHT süt, cam şişe pastörize süt, mozerella, burrata peyniri, beyaz peynir, feta peyniri, kaşar peyniri, örgü, dil, tulum, kaşkaval/gravyer peyniri, keçi sütlü dondurma, kaymak, tereyağı ve yoğurt gibi birçok değerli ürün üretilerek İzmirli markasıyla yurt içi ve yurt dışındaki tüketiciyle buluşturulmaya devam etmektedir.
Ödemiş Et İşleme Tesisinden, Bayındır Süt İşleme Fabrikasından, Bergama Zeytinyağı Fabrikasında üretilen onlarca ürün Kanada ve Amerika’ya ihraç bile etmektedir.
ARI KOVANLARI ve EKİPMANI: Arıcılık faaliyetlerine İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan destek kadar hiçbir belediye destek olmamıştır. Yine uzun zamandır yapılan bu destekler ile 2500 den fazla üreticiye 13 binden fazla kovan dağıtılmış kadın arı üreticisi sayısı 1260’a ulaşmıştır. Ayrıca Tahtalı’da Bal ormanı ve merası oluşturulmuş, Kemalpaşa Dereköy’de “Bal işleme ve Paketleme Tesisi” kurulmuştur. Bergama’daki atıl olan bal tesisini de yenileyerek üretime kazandırmış, günlük 2 ton bal işleme kapasitesine ulaştırılmıştır. Büyükşehir Belediyesi, 10 ilçede birden arıcılık eğitimi ve desteği veriyor. Ayrıca Arı Üreticileri Birliğinden ve Kozaklı üreticiler ’den 211 bin kavanoz bal alınarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan kolilere konmuştur.
HAYVAN DESTEĞİ: Sadece son 5 yılda yetiştiricilik eğitimleri ile birlikte yaklaşık 15 bin küçük baş kırsal bölgelerdeki üreticilerimize hibe edilmiş, yavruları ile birlikte sürüdeki küçükbaş hayvan sayısı 35bin’i geçmiştir. Çeşme yöresine özgü Kaçeli Koyunu ıslah çalışmaları devam etmektedir. Manda yetiştiriciliğini canlandırmak amacıyla 302 Anadolu Mandası hibe edilmiş sürüdeki hayvan sayısı 500’ü geçmiştir. Ayrıca 4658 çobanın kapısı tek tek çalınarak Türkiye’nin ilk Çoban Haritası oluşturuldu. Ayrıca mera ıslah projelerine de başlanmıştır. Ödemiş Et İşleme Tesisi de günlük 10 ton et işleme kapasitesine sahip ve tüm ulusal ve uluslararası kalite sertifikalarına sahiptir.
SÜT TOPLAMA MERKEZİ: İzmir Büyükşehir Belediyemiz sadece süt toplama konusunda çalışmamış Bayındır’a Süt İşleme Fabrikası kurmuştur. Üreticide alınan sütler, 27 Ekim 2023’te açılarak Cumhuriyet’in 100. Yılına armağan edilen 100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nda katma değerli ürünlere dönüştürülmekte. Günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip Süt İşleme Fabrikası’nda çiftçiden alınan sütler İzmirli markasıyla tüketiciye ulaştırılmaktadır.
TARIM VE HAYVANCILIK TEKNOPARKI:Sasalı’da Tarım Araştırma Merkezi 2021 yılında kuruldu. Üniversitelerimizden araştırmacıların ve BŞB bünyesindeki Teknik personelimizin desteği ile özellikle iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerini merkezine alarak Tarımsal Eğitim ve Araştırma faaliyetlerine devam etmektedir. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi Toprak ve Yaprak Analiz Laboratuvarı Türkiye’nin belediye öz kaynakları ile faaliyete geçen ilk ve tek laboratuvarı olma özelliğine sahip hem de 2013 yılından beri. Bu analiz sonrasında toprağın yapısı ortaya çıkarılarak üreticinin doğru zamanda doğru gübreleme yapılması sağlanabildiği gibi; aşırı ve yanlış gübre uygulamasının önüne geçilerek bu sayede toprak ve su kaynakları korunuyor ve üreticiler doğru yönlendiriliyor. Hem de çiftçiden hiçbir ücret talep etmeden.
SOĞUK HAVA DEPOLARI: Her ay Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onlarca Soğuk Hava Deposuna Tarım Arazileri üzerine kurulmak için izin vermektedir. Buna baktığınızda İzmir’de Soğuk Hava Deposu sorununun olmaması gerekmektedir. Ancak bu verilen izinler sıkı bir şekilde denetlenmediği için alınan izinler farklı amaçlar için kullanıma açılmaktadır. Bunların kafası sadece inşaata çalıştığı için doğal olarak soğuk hava depolarını kendileri yapmak istemektedir. Biz ise doğrudan üretim kooperatiflerinin kullanımına açıyoruz.
TARIMA DAYALI İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ:Gelelim bu projeye. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımın kurtuluşu olarak lanse edilen ancak, hiçbir küçük çiftçi ve kooperatifin yer alamadığı, tamamen şirket tarımına yönelik proje. Nasıl küçük sanayi esnafı OSB’lerde yer alamıyorsa küçük çiftçide bu alanlarda yer alamıyor. Hatta Bergama’da planladıkları, kurmak istedikleri ama kuramadıkları TDİOSB Alibeyli köylülerinin babalarının dedelerinin para verip satın aldıkları ve yarın öbür gün birisi el koymasın diye zamanında Köy Tüzel kişiliğine kaydettikleri ve köylünün aktif olarak kullandığı mevcut meranın üzerine yapılmaya kalktı. Bu mera yine bunların çıkardığı kanunla köyün mahalle dönüşmesiyle Hazine üzerine geçti ve hazine OSB’de devretti. OSB’de bu araziyi katılımcılarına satacaktı. Yani köylünün malını satmaya kalktılar hem de köylüye getirisi olmayan şekilde. Tüm yöre isyan edip yargıya taşıyınca mahkeme meranın tarımsal üretimde olsa fabrika alanı olmasını engelledi. Hem tarımı destekleyeceğiz diyeceksiniz hem de köylünün merasını yok edeceksiniz. Akılları fikirleri inşaat rant.
YOLÜSTÜ TARIM PAZARLARI: İzmir Büyükşehir belediyesi Konak Buca ve Bergama’da üretici pazarlarını herkesin bildiği üzere faaliyete geçirmiştir. İlçe belediyelerininkini saymıyorum bile. Bu alanlar kontrollüdür ve girişi-çıkışı satılan ürünlerin hepsi kayıt altındadır. Yol üstünde yaparak kontrolü nasıl sağlayacaksınız?
Yeni olarak Branda Desteği, Yol Üstü Pazarları ve Bakanlığın yaptığı aşılamadan alınan ücretin BŞB eli ile ödenmesi dışında bir şey yok. Birde Bakanlığın yapmaya çalıştığı ve hiçbir kooperatifin ve küçük çiftçinin maliyetlerden dolayı yer alamadığı rant odağı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri proje olarak sunuluyor. Üstüne üstelik bu bahsettiğim konular sadece AKP’nin vaatleri ile ilgili. Bunun dışına Aziz Kocaoğlu Başkanımızdan beri yapılan, Tunç Soyer Başkanımızın arttırarak devam ettirdiği başka yüzlerce destek ve proje var. Ayrıca İlçe Belediyelerimizin yaptıklarını hiç söylemiyorum.
29.10.2024
27.10.2024
25.10.2024
21.10.2024
17.10.2024
17.10.2024
15.10.2024