13.03.2024
“31 MART’TA CUMHUR İTTİFAKI’NIN KOYU GRİ GÖLGESİ TÜRKİYE’NİN ÜZERİNDEN KALKACAK”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Menderes’te katıldığı halk buluşmasında, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Milletin efendisi’ dediği köylüyü perişan ettiler. Çiftçilerin bankalara olan borçları bir senenin içinde tam yüzde 445 arttı. Yani artık bıçak kemikte. Hem emekliler, hem köylüler için. Hep beraber yapılacak bir şey var. 31 Mart’ta bu milletin efendisi kimdir, emeklinin değeri nedir, bu hükümete göstereceğiz, hep birlikte göstereceğiz” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Menderes’te halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “2019 yılında Menderes’te Mustafa Başkanımızla belediyeyi kazandık. Ardından AKP birçok ilçemizde olduğu gibi burada da bize huzur vermedi. Ardından görev değişiklikleri yaşandı, halen daha bir vekil belediye başkanımızla göreve devam ediyoruz. Ben her ikisine de yürekten teşekkür ediyorum. Bugün 1 Nisan’da bayrak devir tesliminden sonra görevi devralacak olan, Menderes’in yüzünü güldürecek olan, hakkını arayacak olan, gönlü zengin, yüreği zengin, bileği ve iradesi güçlü çok değerli başkanımı, İlkay Çiçek’i sizlere emanet etmeye geldim. İlkay Başkan’ın başvurusunu bizzat inceleyen arkadaşlarımızla birlikte ben çalıştım. Enteresan bir hayat hikâyesi var. Menderes’in bir evladı, en zor işlerden birini yapmış. Yakasında bir partinin rozeti, arkasına teşkilatı, bütçesi olmadan Menderes’te muhtar seçilmiş, yetmemiş Muhtarlar Derneği Başkanı seçilmiş, aday olmuş, İl Kent Konseyi’nde başkanlığa aday olmuş ve orada göreve gelmiş. Fark yaratan muhtarlar yarışmasına girmiş ve birinci olmuş. Yetmemiş atıl bisikletleri tamir edip yoksul çocuklara dağıtan projesiyle ödüller almış. Yetmemiş atık yağların toplanması projesiyle ödül almış. Kimi okulu dışarıdan bitirmiş, üniversitede halen okuyor. İnanılmaz bir emek, gayret ve azim var. Geçen gün birisi böyle kısa bakmış. Yahu İlkay Bey muhtarmış, acaba belediyeyi yönetir mi? Dedim ki İlkay’ı tanımıyorsunuz, İlkay’a verin değil Menderes Belediyesi’ni, İzmir Büyükşehri, İstanbul Büyükşehri verin İçişleri Bakanlığı’nı yönetir. CHP’li belediyeler seçildiklerinde bütün Türkiye’de daha önceki belediye başkanlarının yapmış olduğu projelerin birer özetini, ardından detayını, ardından eğitimini alarak hızlı şekilde işe adapte oluyorlar. Bu ekibin başında yeni atadık ama 1 Nisan’dan sonra adım adım takip edecek, çalışacak, eğitim verecek, eşgüdüm yapacak ve en nihayetinde denetim yapacak çok güçlü bir koordinasyon ekibi var. Ekibin başında da Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen var. Bundan sonra İlkay’ın en büyük destekçisi Yılmaz Hoca olacak” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
“SEÇİME KADAR YAPILAN O İŞLERİN BEDELİNİ EN ÇOK DA YOKSULLAR ÖDEDİ”
“Menderesliler, bugün İzmir’deyiz maalesef hepimizin hayatına en şiddetli sıkıntıyı sokan şey, enflasyon ve hayat pahalılığı. Biliyorsunuz Covid döneminde bütün dünyada enflasyon sorunu yaşandı. Bütün ülkeler enflasyona faiz silahını kullanarak tedbir aldılar. AB ülkelerinde yüzde 2-3 olan enflasyon 6’ya kadar çıktı ve oradan döndü. İskandinav ülkelerinde benzer şeyler yaşandı, ABD’de yüzde 9’dan döndürdüler. Türkiye’de kimseleri dinlemeyen, her şeyi ben bilirim diyen, ekonomiyi de ben bilirim diyen birisi dedi ki, esas enflasyon sebep faiz sonuç değildir, faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur. Bütün dünya faizleri enflasyonun biraz üstüne kadar koyup, paranın başka yere kaçmasını engelleyip, doların artışını engelleyip, fiyatların daha fazla engellemek için bir, iki puan yukarına faiz verirken, bir baktık bizimki inadına faizleri indirdi. O faizi indirdi dolar fırladı, fiyatlar fırladı, emtia fiyatları, ev fiyatları, kiralar fırladı. Seçime kadar yapılan o işlerin bedelini en çok da yoksullar ödedi. Emekliler, emekçiler, çiftçiler ödedi. Halen ödemeye devam ediyoruz.”
“18 KİLO DANA KIYMAYI SADECE BAYRAM İKRAMİYESİNDEN EKSİLTTİLER”
“Türkiye’de konut fiyatlarında İzmir en çok artışın olduğu illerden bir tanesi. Son bir yılda yüzde 135. Ortalama kira ilçesine göre 15 bin ile 20 bin arasında değişiyor. Oysa asgari ücret 17 bin lira. Yani bir kişinin asgari ücretle çalışması, aynı zamanda kendi evinde kirada oturması bile artık mümkün değil. Çok kötü bir ev bulunsa, 10-12 bin lira kira verilse, geriye kalan 5 bin lira ile kim geçinebilir? Emeklilerimiz ciddi sıkıntıdalar. 3 Kasım 2002’de Recep Tayyip Erdoğan, AKP geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani Tayyip Erdoğan hiç bu düzeni bozmasa, emekli ile uğraşmasa, emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğim diyor ya, enflasyonun altında bırakmasa bugün 1,5 asgari ücret 26 bin lira. Ama şu anda en düşük emekli maaşı 0,6 asgari ücret. Basit bir hesap yapalım. Bunu ben yapıyorum, anlatıyorum. Lütfen emeklilere anlatın. Tayyip Erdoğan, geldiğinde en düşük emekli maaşıyla şuradaki kuyumcuya gitseniz ne alabiliyordunuz? 8 çeyrek altın. Bu sene 10 bin lira ile gidin kuyumcuya aldığınız 2,5 çeyrek altın. Bir emekli Menderes’te cebindeki bir çeyrek altını düşürse bütün gün döner arar. Koşar, nerede bu altın der, arar arar ve çıldırır bulamazsa. Bir emekli değil, bütün emekliler. Bir çeyrek altın değil, 5,5 çeyrek altın. Bir sefere mahsus değil, her ay ceplerinden kaybediyorlar. Kimin yüzünden? Üç kelime vallahi. Recep Tayyip Erdoğan yüzünden. Başka açıklaması yok. Ellemese, bıraksa, 1,5 asgari ücret düzenini bozmasa bugün 26 bin lira. Bir şey daha alıyor emekliler. Emekliler önümüzdeki Ramazan Bayramı’nda ikramiye alacaklar. 2015’te CHP söyledi, olmaz dediler. 1 Kasım seçimlerinde biz de vereceğiz dediler, 2018’de 3 yıl gecikmeli bin lira verdiler. Beklediler, seçime birkaç ay kala bin lira verdiler. Biz o bin lirayı beğenmedik ve dedik ki, asgari ücret vermeniz lazım. En az. Bin lira yeter dediler, o gün bizim beğenmediğimiz bin lira 24 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün 3 bin lira veriyorlar. Bugün 3 bin lira, gidin kasaba 6 kilo dana kıyma alamazsın. 5,5 kilo alırsın. Sadece bayram ikramiyesi ile Ramazan’da sahurda, iftarda, mutfağınızdan, dolabınızdan, bayram sofranızdan, evladınızın, torunlarınızın kursağından geçecek 18 kilo dana kıymayı bayram ikramiyesinden eksilttiler. Eksiltenin adını ben söyleyeyim tekrar. Tek isim. Recep Tayyip Erdoğan, başkası değil.”
“ATATÜRK’ÜN MİLLETİN EFENDİSİ DEDİĞİ KÖYLÜYÜ PERİŞAN ETTİLER”
“Bakın bu Recep Tayyip Erdoğan, sadece emekliyle uğraşmıyor. Burada bir de çiftçiler var değil mi? Birinci Cumhurbaşkanı ne diyor? Köylülere. Milletin efendisi. Ey Allah rahmet eylesin, yattığı mekân cennettir hiç şüphemiz yok. Gazi Mustafa Kemal’in efendisi köylüler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletin efendisi dediği köylüyü perişan ettiler. Bakın AB her 2 liralık desteklemenin 1 lirasını köylüler için ayırıyor, bizimkilerin kanununa göre milli hasılanın yüzde 1’inin verilmesi lazım. O hesaba göre geçen sene çiftçilere verilmesi gereken destekleme tam olarak 263 milyar lira. Peki, ne verilmiş, 85 milyar lira. Ne kadar alacaklıyız, 178 milyar lira çiftçiden, üreticiden, hayvancılık yapandan alınmış, çalınmış. Peki, kime verilmiş? Kur Korumalı Mevduata para koyan zenginlere 152 milyar lira verilmiş. Köprülerin geçiş garantilerine 162 milyar lira verilmiş. Ama çiftçi istediği zaman, köylü istediği zaman ona destekleme verilmemiş. Emekli istediği zaman ona 7 bin lira olsun bir ek zam ver dedik, para yok dedi. Ona verilmemiş. Kodamanlara para var. Emeklilere, çalışanlara, garibanlara gelince para yok. Böyle düzene yazıklar olsun.”
“31 MART’TA BU MİLLETİN EFENDİSİ KİMDİR, BU HÜKÜMETE GÖSTERECEĞİZ”
“Şimdi, köylünün, çiftçinin derdi bitmez. Niye bitmez? Daha geçen mayısta oyu bana verin, fiyatları düşüreceğim diyen 19 liradan aldı mazotu yaptı 42 lira. Yüzde 106 zam. Mazota zam olunca iğneden ipliğe her şeye zam. En büyük sorun da tarlaya giderken mazot yakan çiftçide. Tarlayı sürerken mazot yakan çiftçide. Ürünün toplayıp satmaya getirirken mazot yakan çiftçide. Bu şartlar altında çiftçinin de emeklinin de emekçinin de yaşamını sürdürmesi mümkün değil. 3 milyon hektar toprak, tam Belçika kadar 3 milyon hektar toprak artık ekilmiyor, dikilmiyor. Çiftçilerin bankalara olan borçları bir senenin içinde tam yüzde 445 arttı. Yani artık bıçak kemikte. Hem emekliler, hem köylüler için. Hep beraber yapılacak bir şey var. 31 Mart’ta bu milletin efendisi kimdir, emeklinin değeri nedir, bu hükümete göstereceğiz, hep birlikte göstereceğiz.”
“DEMOKRASİYİ YİNE KURACAĞIZ”
“Şimdi, çok kıymetli Menderes’in güzel insanları, alnının terini toprağa damlatan, oradan bereket fışkırtan, o bereketle çoluğunun, çocuğunu rızkını çıkaran, haram ve yalandan korkan, kalbinde, gönlünde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi olan Menderes’in güzel insanları. Şimdi seçim geliyor artık. Seçimde hep beraber en doğru kararı vereceğiz. Biraz önce konuştuk, Menderes’in sorunlarını çözmek için bir tarafımızda İlkay Çiçek var. 38 yaşında. İzmir’de 12 tane 40 yaş altında belediye başkanımız, 9 tane kadın belediye başkan adayımız var. İlkay 12 genç adayımızdan birisi. 9 da kadın adayımız var. İzmir’de kadın adaylarımız İzmir’in kadınlarına, İzmir’in kadın dostu, kadınları hor görmeyen, kadınları Cumhuriyet’in en temel gereklilikleri gereğince eşit gören, baş tacı eden İzmir’in çağdaş erkeklerine kadın adaylarımızı emanet ediyoruz. Değil mi ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i kurmuş ama genel başkanlara emanet etmemiş, genel başkan yardımcılarına, milletvekillerine, parti meclisi üyelerine emanet etmemiş. İnanın orduya, genelkurmay başkanına, başkomutana emanet etmemiş. Kurmuş Cumhuriyet’i, gençlere emanet etmiş. Madem öyle bu genç adayı da bütün Cumhuriyetçilere, Atatürkçülere, bütün Menderes’e emanet ediyorum. Bir tarafta İlkay Çiçek Başkan var. Bir tarafta çalışkan, dürüst, yönettiği belediyede büyük memnuniyet oranını yakalamış. AB normlarında belediyeciliği yapmış, memnuniyeti yüksek, Karşıyaka’dan sonra İzmir Büyükşehir’e hizmet etmek için sabırsızlanan, gün sayan Cemil Tugay Başkanım var. İkisi, el ele verecekler, omuz omuza verecekler, size hizmet edecekler. Otopark sorununu çözecekler. Bu güzel memleketi 100 yıl önce bu partinin kurucusu kurtardı. Yine kurtaracağız. Yine demokrasiyi kuracağız.”
“ALLAH BİLİYOR DA KULDAN NİYE SAKLIYORSUN?”
“31 Mart’ta seçim var. 31 Mart akşamı inşallah İlkay Başkan’ı Menderes Belediye Başkanı, Cemil Başkan’ı Büyükşehir Belediye Başkanı yapıyoruz. 1 Nisan, 2 Nisan dinlensinler. 2 gün itiraz süresi var. 3 Nisan’da mazbatayı alıyoruz, İlkay Başkan’ın mazbatasını almaya hep beraber gidiyor musunuz? Mazbatayı aldınız, birlikte gidiyorsunuz, İlkay Başkan belediyenin kapısından girerken duracak. Hepiniz diyeceksiniz niye durdu. Cebinden kâğıt çıkaracak. Açacak onu belediyenin giriş kapısına asacak. Mal varlığı bildirimi. Malını, mülkünü bileceğiz. Öyle mi başkanım, bildireceksin, mal varlığını asacağız. Cemil Başkan zaten ilan etti. O da asacak. Ama şimdi biz bunun söyledik ya, bu çağrımızı ifade ettik belediye başkanlarına. Mansur Başkan seçimleri beklemedi, hemen ilan etti. Bir de Ankara’da AKP’nin adayı var. Ona da bugün sormuşlar. Demişler ki, AKP adayına. Mansur Başkan mal varlığını ilan etti, sen de ilan edecek misin? O demiş ki, gerekirse ileride ilan edelim. Demişler niye oyalanıyorsun, demiş ki, ‘Mal bizim değil ki Allah’ındır’ demiş. Bahaneye bak. Senin ne kadar malının olduğunu Allah biliyor da kuldan niye saklıyorsun?”
“ÖFKEYİ DEĞİL NEŞEYİ ÖRGÜTLEYEN, AYRIŞTIRMAYAN, BİRLEŞTİREN BİR PARTİYİZ”
“Cumhur İttifakı bir korku ittifakı. Yani ikisi her geçen gün birbirine benzeyen, birlikte hakaret eden, küfreden, tehdit eden, şantaj yapan bir anlayışları var. Dedik ki, Ramazan’da bu dili bırakın. Biz zaten kimseye küfretmeyen, hakaret etmeyen. Korkuyu değil umudu örgütleyen, öfkeyi değil neşeyi örgütleyen, ayrıştırmayan, birleştiren, şeytanlaştırmayan, kardeşleştiren, onu ve bunu ötekileştirmeyen, bütün toplumu kucaklayan bir partiyiz dedik. Bundan sonra da öyle devam edeceğiz. Bu Cumhur İttifakı’nın özelliği tehdit etmektir. Renkleri koyu gridir, yağmur bulutu rengidir. Kasvetlidir. Memleketin üstüne çökmüştür. Ama karşısında çok güçlü bir ittifak var. İçinde aslan sosyal demokratların olduğu, milliyetçi demokratların olduğu, muhafazakar demokratların olduğu, Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in ayrılmadan bütün demokratlarının olduğu çok güçlü bir ittifak var. Karşımızdaki korku ittifakının adı Cumhur İttifakı. Bizim umut ittifakımızın adı Türkiye İttifakı’dır. Şimdi, Türkiye İttifakı’nın renklerini biliyor musunuz? Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Türkiye İttifakı kazanacak Türkiye kazanacak, İlkay kazanacak Menderes kazanacak, Cemil Tugay kazanacak İzmir kazanacak, Türkiye İttifakı kazanacak Türkiye kazanacak. Hepinize güveniyor, inanıyor, bu seçimi sizin kazanacağınızı biliyoruz. Siz kazanacaksınız, Menderes kazanacak. Sizlere güveniyor, inanıyorum. Adaylarımızı size, sizi de Allah’a emanet ediyorum.”
29.10.2024
27.10.2024
25.10.2024
21.10.2024
17.10.2024
17.10.2024
15.10.2024